Blog

WP_Query Object
(
    [query] => Array
        (
            [news-type] => blog-en
        )

    [query_vars] => Array
        (
            [news-type] => blog-en
            [error] => 
            [m] => 
            [p] => 0
            [post_parent] => 
            [subpost] => 
            [subpost_id] => 
            [attachment] => 
            [attachment_id] => 0
            [name] => 
            [pagename] => 
            [page_id] => 0
            [second] => 
            [minute] => 
            [hour] => 
            [day] => 0
            [monthnum] => 0
            [year] => 0
            [w] => 0
            [category_name] => 
            [tag] => 
            [cat] => 
            [tag_id] => 
            [author] => 
            [author_name] => 
            [feed] => 
            [tb] => 
            [paged] => 0
            [meta_key] => 
            [meta_value] => 
            [preview] => 
            [s] => 
            [sentence] => 
            [title] => 
            [fields] => 
            [menu_order] => 
            [embed] => 
            [category__in] => Array
                (
                )

            [category__not_in] => Array
                (
                )

            [category__and] => Array
                (
                )

            [post__in] => Array
                (
                )

            [post__not_in] => Array
                (
                )

            [post_name__in] => Array
                (
                )

            [tag__in] => Array
                (
                )

            [tag__not_in] => Array
                (
                )

            [tag__and] => Array
                (
                )

            [tag_slug__in] => Array
                (
                )

            [tag_slug__and] => Array
                (
                )

            [post_parent__in] => Array
                (
                )

            [post_parent__not_in] => Array
                (
                )

            [author__in] => Array
                (
                )

            [author__not_in] => Array
                (
                )

            [search_columns] => Array
                (
                )

            [meta_query] => Array
                (
                )

            [ignore_sticky_posts] => 
            [suppress_filters] => 
            [cache_results] => 1
            [update_post_term_cache] => 1
            [update_menu_item_cache] => 
            [lazy_load_term_meta] => 1
            [update_post_meta_cache] => 1
            [post_type] => 
            [posts_per_page] => 10
            [nopaging] => 
            [comments_per_page] => 50
            [no_found_rows] => 
            [taxonomy] => news-type
            [term] => blog-en
            [order] => DESC
        )

    [tax_query] => WP_Tax_Query Object
        (
            [queries] => Array
                (
                    [0] => Array
                        (
                            [taxonomy] => news-type
                            [terms] => Array
                                (
                                    [0] => blog-en
                                )

                            [field] => slug
                            [operator] => IN
                            [include_children] => 1
                        )

                )

            [relation] => AND
            [table_aliases:protected] => Array
                (
                    [0] => wp_term_relationships
                )

            [queried_terms] => Array
                (
                    [news-type] => Array
                        (
                            [terms] => Array
                                (
                                    [0] => blog-en
                                )

                            [field] => slug
                        )

                )

            [primary_table] => wp_posts
            [primary_id_column] => ID
        )

    [meta_query] => WP_Meta_Query Object
        (
            [queries] => Array
                (
                )

            [relation] => 
            [meta_table] => 
            [meta_id_column] => 
            [primary_table] => 
            [primary_id_column] => 
            [table_aliases:protected] => Array
                (
                )

            [clauses:protected] => Array
                (
                )

            [has_or_relation:protected] => 
        )

    [date_query] => 
    [queried_object] => WP_Term Object
        (
            [term_id] => 71
            [name] => Blog
            [slug] => blog-en
            [term_group] => 0
            [term_taxonomy_id] => 71
            [taxonomy] => news-type
            [description] => 
            [parent] => 0
            [count] => 91
            [filter] => raw
        )

    [queried_object_id] => 71
    [request] => SELECT SQL_CALC_FOUND_ROWS  wp_posts.ID
					 FROM wp_posts  LEFT JOIN wp_term_relationships ON (wp_posts.ID = wp_term_relationships.object_id) LEFT  JOIN wp_icl_translations wpml_translations
							ON wp_posts.ID = wpml_translations.element_id
								AND wpml_translations.element_type = CONCAT('post_', wp_posts.post_type) 
					 WHERE 1=1  AND ( 
  wp_term_relationships.term_taxonomy_id IN (71)
) AND ((wp_posts.post_type = 'post' AND (wp_posts.post_status = 'publish' OR wp_posts.post_status = 'acf-disabled' OR wp_posts.post_status = 'tribe-ea-success' OR wp_posts.post_status = 'tribe-ea-failed' OR wp_posts.post_status = 'tribe-ea-schedule' OR wp_posts.post_status = 'tribe-ea-pending' OR wp_posts.post_status = 'tribe-ea-draft'))) AND ( ( ( wpml_translations.language_code = 'en' OR (
					wpml_translations.language_code = 'nl'
					AND wp_posts.post_type IN ( 'attachment' )
					AND ( ( 
			( SELECT COUNT(element_id)
			  FROM wp_icl_translations
			  WHERE trid = wpml_translations.trid
			  AND language_code = 'en'
			) = 0
			 ) OR ( 
			( SELECT COUNT(element_id)
				FROM wp_icl_translations t2
				JOIN wp_posts p ON p.id = t2.element_id
				WHERE t2.trid = wpml_translations.trid
				AND t2.language_code = 'en'
                AND (
                    p.post_status = 'publish' OR p.post_status = 'private' OR 
                    ( p.post_type='attachment' AND p.post_status = 'inherit' )
                )
			) = 0 ) ) 
				) ) AND wp_posts.post_type  IN ('post','page','attachment','wp_block','wp_template','wp_template_part','wp_navigation','our_sector','our_rechtsgebieden','acf-field-group','tribe_venue','tribe_organizer','tribe_events','mc4wp-form','slider-data','actualiteiten','accordion','failissementens','advocaten','blogs','seminar','juridisch-medewerker','backoffice','rechtsgebied-detail' )  ) OR wp_posts.post_type  NOT  IN ('post','page','attachment','wp_block','wp_template','wp_template_part','wp_navigation','our_sector','our_rechtsgebieden','acf-field-group','tribe_venue','tribe_organizer','tribe_events','mc4wp-form','slider-data','actualiteiten','accordion','failissementens','advocaten','blogs','seminar','juridisch-medewerker','backoffice','rechtsgebied-detail' )  )
					 GROUP BY wp_posts.ID
					 ORDER BY wp_posts.menu_order, wp_posts.post_date DESC
					 LIMIT 0, 10
    [posts] => Array
        (
            [0] => WP_Post Object
                (
                    [ID] => 44347
                    [post_author] => 65
                    [post_date] => 2025-01-09 10:30:09
                    [post_date_gmt] => 2025-01-09 09:30:09
                    [post_content] => Telif hakkı, tekstil sektörü gibi endüstrilerde kritik bir hak olarak öne çıkar. Tasarlanan birçok baskı, tasarım ve desen telif hakkıyla korunmaktadır. Telif hakkı ihlallerini önlemek için dikkate alınması gereken birkaç önemli husus bulunmaktadır.

Telif hakkı sahibi

Telif hakkı sahibinin kim olduğunu belirlemek, özellikle uluslararası konularda haklarınızı savunmak için önemli bir rol oynar. Çoğu durumda, eserin ilk yaratıcısı telif hakkı sahibidir, ancak telif hakkı devredilmişse durum değişebilir.

Telif hakkı devri

Örneğin Türkiye’den bir şirketin Hollanda’da telif hakkı iddiasında bulunmak istemesi durumunda, iyi hazırlanmış sözleşmeler son derece önemlidir. Özellikle sınır ötesi konularda, ülkeler arasındaki yasal farklılıklar karmaşıklık yaratabilir. Bern Konvansiyonu[1], üye ülkelerde koruma sağlasa da, ayrıntılar genellikle ulusal yasalar ve düzenlemelerle belirlenir. Bu nedenle, sözleşmelerde telif hakkı sahibinin kim olduğu, devrin koşulları ve hangi hukukun geçerli olduğu açıkça belirtilmelidir. Hollanda yasalarına göre, telif hakkı yalnızca bir yazılı sözleşmeyle (akitle) devredilebilir. Bu akit, telif hakkının geçerli bir şekilde devredilmesi için belirli gereklilikleri karşılamalıdır. Eğer akit doğru bir şekilde hazırlanmazsa, telif hakkının devredilmediği sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda, telif hakkı sahibi olarak tanınmadığınız için yaptırım uygulayamayabilirsiniz.

Örnek

Bir Türk tekstil şirketi, piyasaya sunduğu çeşitli giysilerde kullanılan bir tasarım üzerinde telif hakkı iddia etmiştir. Mahkeme kararında[2], Türk tekstil şirketinin "Design" tasarımı üzerindeki telif hakkının meşru sahibi olduğunu kanıtlayamadığı önemli bir konu olarak öne çıkmıştır. Şirket, telif hakkının ilk tasarımcı tarafından devredildiğini iddia etmiş olsa da, sunulan belgeler yeterince net veya eksiksiz değildi. Telif hakkını kimin devrettiği, hangi hakların tam olarak devredildiği ve devrin hangi hukuk çerçevesinde gerçekleştiği konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktaydı. Ayrıca, belgelerdeki "ticari haklar" ve "endüstriyel tasarım" gibi terimler yeterince spesifik olmadığı için devredilen hakların gerçekten tam bir telif hakkını kapsayıp kapsamadığı belirsizdi. Sonuç olarak, Türk tekstil şirketi, telif hakkı sahibi olduğunu ikna edici bir şekilde gösteremedi; bu da yaptırım uygulama için bir ön koşuldur.

Sonuç

Telif hakkı, tasarımları korumak için tekstil sektöründe esastır. İhlalleri etkili bir şekilde ele almak için, telif hakkı sahibinin kim olduğu net olmalı ve devir işlemleri hukuken geçerli olmalıdır. Hollanda’da bir akit gereklidir. Bir uygulama örneği, bir Türk tekstil şirketinin belirsiz belgeler nedeniyle haklarını savunamadığını göstermektedir. Bu durum, telif haklarını korumak ve uygulamak için iyi hazırlanmış sözleşmelerin önemini vurgulamaktadır. [1] Edebi ve Sanatsal Eserlerin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi (1971 Paris Akti). [2] Karar Hollandaca olarak (link); ECLI:NL:RBGEL:2023:7484. Hereby the English version. Mustafa Kahya nieuw [post_title] => Sınır Ötesi telif hakkı anlaşmazlıkları: iyi bir sözleşme birçok sorunu önleyebilir [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => sinir-otesi-telif-hakki-anlasmazliklari-iyi-bir-sozlesme-bircok-sorunu-onleyebilir [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2025-01-09 10:41:59 [post_modified_gmt] => 2025-01-09 09:41:59 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=44347 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [1] => WP_Post Object ( [ID] => 44345 [post_author] => 65 [post_date] => 2025-01-09 10:10:22 [post_date_gmt] => 2025-01-09 09:10:22 [post_content] => Copyright is a crucial right in industries such as the textile sector. Many prints, designs, and patterns that are created are protected by copyright. To prevent copyright infringement, there are several important aspects to consider.

The copyright holder

Determining who the copyright holder is plays a significant role in enforcing your rights, especially in international matters. In most cases, the original creator is the copyright holder unless the copyright has been transferred.

Transfer of copyright

When a company, for example from Türkiye, wants to assert copyright in the Netherlands, well-drafted contracts are of paramount importance. Particularly in cross-border issues, the legal differences between countries can create complexity. The Berne Convention[1] provides protection in member countries, but national laws and regulations often govern the specifics. Therefore, it is crucial for contracts to clearly specify who the copyright holder is, the conditions of the transfer, and the applicable law. Under Dutch law, copyright can only be transferred by means of a deed. This deed must also meet specific requirements for the copyright transfer to be valid. If the deed is not properly drafted, the result may be that the copyright is not transferred. Consequently, you may not be able to take enforcement actions because you are not recognized as the copyright holder.

Example

A Turkish textile company claimed copyright on a design used in various garments it brought to market. In a court ruling[2], a key issue was that the Turkish textile company could not demonstrate that it was the rightful owner of the copyright on the "Design." Although the company claimed that the copyright had been transferred by the original designer, the attached documents were insufficiently clear or incomplete. There was no conclusive evidence about who had transferred the copyright, which rights had been transferred exactly, and under which jurisdiction the transfer had taken place. Additionally, it was unclear whether the transferred rights actually included full copyright, as terms like "commercial rights" and "industrial design" in the documents were not specific enough. As a result, the Turkish textile company could not convincingly demonstrate that it was the copyright holder, which is a prerequisite for enforcement actions.

Conclusion

Copyright is essential in the textile industry to protect designs. To effectively address infringements, it must be clear who the copyright holder is, and transfers must be legally valid. In the Netherlands, a deed is required. A practical example illustrates how a Turkish textile company was unable to enforce its rights due to unclear documentation. This underscores the importance of well-drafted contracts to protect and enforce copyright. [1] The Berne Convention for the Protection of Literary and Artistic Works (the Paris Act of 1971). [2] The judgment in Dutch (link); ECLI:NL:RBGEL:2023:7484. Hereby the Turkish version. Mustafa Kahya nieuw 1 [post_title] => Cross-border copyright disputes: a good agreement can prevent many problems [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => cross-border-copyright-disputes-a-good-agreement-can-prevent-many-problems [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2025-01-09 10:40:46 [post_modified_gmt] => 2025-01-09 09:40:46 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=44345 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [2] => WP_Post Object ( [ID] => 43906 [post_author] => 26 [post_date] => 2024-11-05 16:30:07 [post_date_gmt] => 2024-11-05 15:30:07 [post_content] => Can copyright protection for applied art, such as designer furniture, be applied within the European Union to products originating from non-EU countries? This question was answered by the European court in a lawsuit between the Swiss furniture manufacturer Vitra and the Dutch retail chain Kwantum.

Vitra vs Kwantum

Vitra claims intellectual property rights, including copyright, to a chair it made to the design of American Charles and Ray Eames. Kwantum has marketed a chair that Vitra says is very similar to its own. As a result, according to Vitra, Kwantum is infringing its copyright. The court in the first instance rejected Vitra's claims, but on appeal they were actually upheld. Following this, Kwantum appealed in cassation, after which questions were put to the European Court by the Supreme Court.

European vs national copyright law

The issue revolved around whether European member states may use the Berne Convention's so-called “reciprocity test.” This test means that works of applied art from countries that offer only design protection (such as the United States) are not automatically entitled to copyright protection in other countries. Vitra argued that this test should not apply because it is inconsistent with Union law as set forth in the European Copyright Directive (2001/29/EC). On the contrary, Kwantum wants to invoke the reciprocity test.

Judgment of the European Court

The European Court ruled that the European Copyright Directive (2001/29/EC) takes precedence over the Berne Convention. This means that member states may not impose additional limitations based on the reciprocity test. If a work of applied art within the EU can be considered a “work” under the Copyright Directive, this protection applies regardless of the country of origin or nationality of the author. The Court emphasized that only the EU legislature can impose limitations on the rights under this directive.

Conclusion

With this, the Court makes it clear that works of applied art, such as the Charles and Ray Eames chair, also enjoy copyright protection within the EU, even if they originate from a non-EU country such as the United States. Member States cannot apply national rules that conflict with European law in this area. European law is leading, especially when it comes to copyright harmonization within the EU single market. Want to know more about protecting your products? Contact our experts! Hereby the Dutch version. Yvonne Vetjens [post_title] => Vitra v. Kwantum: copyright protection for applied art within the EU [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => vitra-v-kwantum-copyright-protection-for-applied-art-within-the-eu [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-11-05 16:30:07 [post_modified_gmt] => 2024-11-05 15:30:07 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43906 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [3] => WP_Post Object ( [ID] => 43804 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-21 12:12:15 [post_date_gmt] => 2024-10-21 10:12:15 [post_content] => Hollanda'da faaliyet göstermeyi planlayan startup'lar için, fikri mülkiyetinizi (FM) korumak çok önemlidir. Yenilikçilik ve yaratıcılık genellikle işinizin merkezinde yer alır ve doğru koruma olmadan, rakipleriniz bu fikirlerden faydalanabilir. Bu rehberde, FM'nin neden startup'lar için önemli olduğunu ve Hollanda’da FM'nizi nasıl koruyabileceğinize dair pratik ipuçlarını paylaşıyoruz.

1. Startuplar için FM'nin önemi

FM'nizi korumak, şirketinize rekabet avantajı sağlar. Yenilikleriniz, markalarınız ve yaratımlarınız üzerinde size özel haklar tanır ve başkalarının bunları izinsiz kopyalamasını veya kullanmasını engeller. Bu, özellikle Hollanda gibi rekabetçi bir pazarda büyük bir değere sahip olabilir. Ayrıca, iyi korunan FM, yatırımcılar için startup'ınızı daha cazip hale getirir. Yatırımcılar, varlıklarını düzgün bir şekilde güvence altına almış şirketlere değer verirler çünkü bu, uzun vadeli istikrarı ve büyümeyi destekleyebilir. Ayrıca, FM’nizi lisanslayarak işletmeniz için yeni gelir kaynakları yaratabilirsiniz.

2. Hollanda’da FM Koruma İpuçları

  • Erken başlayın: Fikirlerinizi veya markanızı korumak için çok uzun süre beklemeyin. FM’nizi kamuoyuna açıklamadan önce güvence altına almak önemlidir, böylece başkalarının eserlerinizi kopyalaması engellenmiş olur.
  • FM stratejinizi işletmenize göre şekillendirin: Her startup için tüm FM koruma türleri aynı derecede önemli değildir. İşletmeniz için hangi hakların kritik olduğunu düşünün; bu, bir marka adını korumak veya teknik bir yeniliği güvence altına almak olabilir.
  • Doğru sözleşmeler yapın: Geliştiriciler, ortaklar veya serbest çalışanlarla işbirliği yapıyorsanız, mülkiyet hakları ve gizlilikle ilgili anlaşmaların her zaman yazılı olarak yapılmasını sağlayın. Bu, kimlerin hangi haklara sahip olduğu konusunda karışıklığı önler.
  • Uluslararası düşünün: Eğer Hollanda dışında uluslararası büyüme hedefleriniz varsa, FM’nizi diğer ülkelerde de koruma sağlamanızı da öneririz. Bu, uluslararası rakiplerin fikirlerinizi veya ürünlerinizi kopyalayıp bu pazarlarda kullanmasını engeller.

3. Yaygın hatalardan kaçının

  • Koruma için çok geç başlamak: Startupların sık yaptığı hatalardan biri, FM hakları için başvuruda bulunmayı çok geç bırakmaktır. Bu, yeniliklerinizi veya markalarınızı münhasır şekilde sahiplenme fırsatını kaybetmenize neden olabilir.
  • Yazılı anlaşmaların olmaması: İşbirlikleri söz konusu olduğunda sözlü anlaşmalara güvenmeyin. Kimin hangi haklara sahip olduğunu belirten net, yazılı sözleşmeleriniz mutlaka olmalıdır.
  • Uluslararası pazarları ihmal etmek: Başlangıçta Hollanda'ya odaklanıyor olsanız bile, büyümeyi planlıyorsanız uluslararası korumayı da göz önünde bulundurmalısınız. Uluslararası korumanız olmadan, diğer pazarlarda savunmasız kalabilirsiniz.

4. Uzman yardımı almaktan çekinmeyin

FM alanı karmaşık olabilir, özellikle de sınırlı kaynaklara ve yasal bilgiye sahip startup'lar için. Patent vekilleri veya marka avukatları gibi uzmanlardan yardım almak, güçlü bir FM stratejisi oluşturmanıza ve gereksiz risklerden kaçınmanıza yardımcı olabilir.

5. Sonuç

Fikri mülkiyetinizi korumak, Hollanda’da büyümek ve rekabet etmek isteyen her startup için hayati bir adımdır. FM’nizi erken ve stratejik bir şekilde güvence altına alarak, işletmenizin değerini artırabilir, rekabet gücünüzü güçlendirebilir ve şirketinizi gelecekteki büyümeye hazırlayabilirsiniz. FM’nizi en iyi nasıl koruyabileceğiniz konusunda sorularınız mı var? Startup'ınız için olanaklar hakkında fikir alışverişinde bulunmak üzere Mustafa Kahya iletişime geçebilirsiniz. Hereby the English version. Mustafa Kahya [post_title] => Hollanda’da faaliyet göstermek isteyen startup’lar için fikri mülkiyet [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => hollandada-faaliyet-gostermek-isteyen-startuplar-icin-fikri-mulkiyet [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-21 12:12:15 [post_modified_gmt] => 2024-10-21 10:12:15 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43804 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [4] => WP_Post Object ( [ID] => 43802 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-21 12:07:51 [post_date_gmt] => 2024-10-21 10:07:51 [post_content] => For startups looking to establish themselves in the Netherlands, protecting your intellectual property (IP) is crucial. Innovation and creativity are often the core of your business, and without the right protection, competitors may take advantage of your ideas. This guide explains why IP is important for startups and offers practical tips on how to protect your IP in the Netherlands.

1. The importance of IP for startups

Protecting your IP gives your company a competitive edge. It grants you exclusive rights to your innovations, brands, and creations, preventing others from copying or using them without permission. This can be especially valuable in a competitive market like the Netherlands. Moreover, well-protected IP makes your startup more attractive to investors. They value companies that have properly secured their assets, as this can enhance long-term stability and growth. Additionally, licensing your IP can open up new revenue streams for your business.

2. Tips for IP protection in the Netherlands

  • Start early: Don’t wait too long to protect your ideas or brand. It’s crucial to secure your IP before it becomes public, ensuring that others don’t get the chance to copy your work.
  • Tailor your IP strategy to your business: Not all forms of IP protection are equally important for every startup. Consider what is essential for your business—whether it’s protecting a brand name or safeguarding a technical innovation.
  • Ensure proper contracts: If you’re collaborating with other parties such as developers, partners, or freelancers, always put agreements about ownership rights and confidentiality in writing. This prevents confusion about who owns which rights.
  • Think internationally: If you plan to expand beyond the Netherlands, it’s wise to protect your IP in other countries as well. This prevents international competitors from copying your ideas or products and using them in those markets.

3. Avoid common mistakes

  • Starting too late with protection: A common mistake is that startups wait too long to apply for IP rights, losing the opportunity to claim exclusive ownership of their innovations or brands.
  • Lack of written agreements: Don’t rely on verbal agreements, especially when it comes to collaborations. Always have clear, written contracts detailing what is agreed upon.
  • Neglecting international markets: Even if you're initially focused on the Netherlands, don’t forget to think internationally if you plan to grow. Without international protection, you may be vulnerable in other markets.

4. Seek expert help early

The IP landscape can be complex, especially for startups with limited resources and legal knowledge. Engaging specialized experts, such as patent attorneys or trademark lawyers, can help you establish a strong IP strategy and avoid unnecessary risks.

5. Conclusion

Protecting your intellectual property is a vital step for any startup looking to grow and compete in the Netherlands. By securing your IP early and strategically, you can increase the value of your business, strengthen your competitive position, and prepare your company for future growth. Do you have questions about how to best protect your IP? Feel free to contact one of our experts for an informal discussion about the possibilities for your startup. Hereby the turkish version. Mustafa Kahya [post_title] => Intellectual property for startups in the Netherlands [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => intellectual-property-for-startups-in-the-netherlands [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-21 12:13:06 [post_modified_gmt] => 2024-10-21 10:13:06 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43802 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [5] => WP_Post Object ( [ID] => 43788 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-17 13:21:49 [post_date_gmt] => 2024-10-17 11:21:49 [post_content] => Marka ve faydalı model koruması, uluslararası genişlemeyi hedefleyen şirketler için çok önemlidir. Hem Avrupa Ekonomik Alanı (AEA) içinde hem de dışında yer alan şirketler ve marka büroları için BG.legal, Avrupa marka ve faydalı model başvurularında uzmanlık ve destek sunmaktadır.

BG.legal’in Avrupa marka ve faydalı model başvuruları için hizmetleri

  1. AB içinde marka ve faydalı model başvuruları: Avrupa marka ve faydalı model başvurularının yapılması konusunda destek sağlıyoruz.
  2. Marka izleme ve yenileme: BG.legal, markaların ve faydalı modellerin ihlallere karşı izlenmesini sağlar ve marka tescillerinin yenilenmesinde yardımcı olur.
  3. Uygulama ve ihlal davaları: Avukatlarımız ve vekillerimiz, ihlal durumlarında hızlı bir şekilde harekete geçmektedir.

AEA dışı marka ve faydalı model büroları için destek

  1. AB temsilciliği: AEA dışındaki şirketler, marka ve faydalı model başvuruları için bir Avrupa temsilcisine sahip olmalıdır. BG.legal, hukuki temsilci olarak görev yapar ve şirketleri EUIPO nezdinde temsil eder.
  2. Stratejik ortaklık: AEA dışındaki marka ve faydalı model bürolarına, Avrupa'da hukuki meseleler ve marka izleme konusunda destek sağlıyoruz.

Neden BG.legal?

Avrupa marka ve faydalı model hukuku konusunda derin bilgiye sahip, müşteri odaklı ve verimli bir yaklaşım sunuyoruz. İster Avrupa'da markasını korumak isteyen bir şirket olun, ister müşterileriniz için destek arayan bir marka bürosu, BG.legal size özel çözümler sunar. Markanızı Avrupa'da nasıl koruyabileceğimiz konusunda daha fazla bilgi için Mustafa Kahya iletişime geçin. Hereby the english version. Mustafa Kahya [post_title] => BG.legal: Avrupa marka başvuruları ve Avrupa dışı marka bürolarına destek için ortaklığınız [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => bg-legal-avrupa-marka-basvurulari-ve-avrupa-disi-marka-burolarina-destek-icin-ortakliginiz [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-17 13:21:49 [post_modified_gmt] => 2024-10-17 11:21:49 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43788 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [6] => WP_Post Object ( [ID] => 43786 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-17 13:17:49 [post_date_gmt] => 2024-10-17 11:17:49 [post_content] => Trademark and design protection is crucial for companies aiming to expand internationally. For businesses and trademark agencies, both within and outside the European Economic Area (EEA), BG.legal provides expertise and support for European trademark and design applications.

BG.legal's services for European trademark and design applications

  1. Trademark and design applications within the EU: Assisting with the filing of European trademark and design applications.
  2. Trademark monitoring and renewal: BG.legal monitors trademarks for potential infringement and assists with the renewal of trademark registrations.
  3. Enforcement and infringement proceedings: Our lawyers and attorneys take swift action in cases of infringement.

Support for non-EEA trademark agencies

  1. EU representation: Non-EEA companies must have a European representative for trademark and design applications. BG.legal acts as a legal representative and represents businesses before the EUIPO.
  2. Strategic partnership: We offer non-EEA trademark agencies support with legal matters and trademark monitoring within Europe.

Why choose BG.legal?

We offer a client-focused, efficient approach with in-depth knowledge of European trademark and design law. Whether you are a business looking to protect your brand in Europe or a trademark agency seeking support for your clients, BG.legal provides tailored solutions. Contact Mustafa Kahya for more information on how we can protect your brand in Europe. Hereby the turkish version. Mustafa Kahya [post_title] => BG.legal: Your partner for European trademark applications and support for non-European trademark agencies [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => bg-legal-your-partner-for-european-trademark-applications-and-support-for-non-european-trademark-agencies [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-17 13:22:13 [post_modified_gmt] => 2024-10-17 11:22:13 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43786 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [7] => WP_Post Object ( [ID] => 43781 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-17 12:17:02 [post_date_gmt] => 2024-10-17 10:17:02 [post_content] => Bir girişimci olarak, fikri mülkiyetinizi korumanız önemlidir. Bunu yapmanın yollarından biri, faydalı model hakkından yararlanmaktır. Bu hak, bir ürünün dış görünümünü korur ve hak sahibine bu faydalı modeli kullanma ve ticaretini yapma konusunda münhasır haklar verir. Bu blogda, faydalı model hakkının ne olduğunu ve neden önemli olduğunu açıklıyoruz.

Faydalı model hakkı nedir?

Faydalı model hakkı, bir ürünün dış görünümünü koruyan bir fikri mülkiyet türüdür. Bu, ürünün şekli, rengi, dokusu ve malzemesi gibi unsurları kapsar. Faydalı model hakkının amacı, başkalarının sizin ürünlerinizi taklit etmesini veya kopyalamasını engellemektir. Bir girişimci olarak yeni bir ürün tasarlarsanız, bu ürünü Benelüks veya Avrupa Birliği’nde tescil ettirebilirsiniz. Bu şekilde, ürününüzün faydalı modeli üzerinde yasal münhasır bir hakka sahip olur ve başkalarının benzer bir ürünü piyasaya sürmesini engelleyebilirsiniz. Faydalı model hakkı, arabalar, makineler ve elektronik ürünler gibi endüstriyel ürünler için verilebileceği gibi, giysi, mobilya ve ev aletleri gibi tüketici ürünleri için de verilebilir.

Faydalı modelin önemi?

Faydalı model hakkı, girişimcileri, ürünlerini taklit eden veya kopyalayan rakiplere karşı koruduğu için önemlidir. Bir girişimci olarak yeni bir ürün tasarlamak için çok zaman, para ve emek harcadıysanız, başkalarının bu emeği kolayca kullanmasını istemezsiniz. Faydalı model hakkı ile, üçüncü kişilerin ürününüze haksız şekilde müdahale etmesine karşı güçlü bir koruma aracına sahip olursunuz. Ayrıca, faydalı model hakkı, ürünlerinizin benzersiz ve değerli olduğunu göstermenize yardımcı olarak işletmenizin değerini artırabilir.

Faydalı model hakkının avantajları

Faydalı model hakkı, girişimciler için çeşitli avantajlar sunar, bunlar arasında:
  • Taklit ve kopyaya karşı koruma: Faydalı model hakkı, ürününüzün dış görünümünü, bu görünümü taklit etmek veya kopyalamak isteyen rakiplerden korur.
  • Münhasır haklar: Faydalı model hakkı sahibi olarak, ürününüzün faydalı modelini kullanma ve ticaretini yapma konusunda münhasır hakka sahip olursunuz.
  • İşletmenizin değerini artırma: Ürünlerinizi faydalı model hakkı ile koruyarak, işletmenizin değerini artırabilirsiniz.
  • Hukuki koruma: Faydalı model hakkı sahibi olarak, ürününüzü taklit eden rakiplere karşı yasal adımlar atabilirsiniz.

Stratejik tescil

Faydalı modelinizi korumanın önemli bir yönü, stratejik ve zamanında tescil etmektir. Faydalı modelinizin korunmaya uygun olması için yeni olması gerektiğini unutmayın. Faydalı modelinizi geç tescil ettirirseniz, faydalı modeliniz kamuya mal olmuş olarak kabul edilebilir ve bu da koruma hakkınızı ortadan kaldırabilir. Faydalı modellerinizi zamanında ve stratejik bir şekilde tescil ettirerek, kendinize güçlü bir hukuki konum sağlarsınız ve rakiplerinizin faydalı modeliniz erişimini etkili bir şekilde engelleyebilirsiniz.

Daha fazla bilgi?

Bir girişimci olarak ürünlerinizi korumak mı istiyorsunuz? Faydalı model hakkını değerlendirin. Faydalı model hakkı ve fikri mülkiyetinizi nasıl koruyabileceğiniz hakkında daha fazla bilgi almak için Mustafa Kahya ile iletişime geçebilirsiniz. Mustafa Kahya [post_title] => Faydalı model [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => faydali-model [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-17 12:19:26 [post_modified_gmt] => 2024-10-17 10:19:26 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43781 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [8] => WP_Post Object ( [ID] => 43714 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-10 16:51:56 [post_date_gmt] => 2024-10-10 14:51:56 [post_content] => AI uygulamaları için yapılan sözleşmeler, AI yazılımının kendine has teknik özelliklerinden dolayı standart yazılım sözleşmeleri değildir. AI yazılımı verilere bağımlıdır ve son ürünün ne olacağını önceden tahmin etmek zordur. Bu da AI yazılımının performansını garanti etmeyi ve geliştirme hatalarından kimin sorumlu olduğunu belirlemeyi zorlaştırır. Ayrıca, eğitilmiş modellerin ve eğitim veri setlerinin yeniden kullanımı için büyük bir talep vardır, bu da fikri mülkiyet ve kullanım koşulları ile ilgili karmaşık sorunlara yol açar.

Standart sözleşme maddeleri

Buna bir örnek, “kamu kuruluşları tarafından Yapay Zekâ (AI) satın alınması için standart sözleşme maddeleri”dir.[1] Bu sözleşme, yüksek riskli AI sistemlerini satın alan hükümetler için hazırlanmıştır. Henüz bir model sözleşmedir. Satın alma yapan tarafların lehine hazırlanmıştır ve tedarikçilerin normalde kabul etmeyeceği hükümler içermektedir.

AI ve geleneksel yazılım arasındaki farklar

AI yazılımının en önemli teknik özelliklerinden biri verilere bağımlı olmasıdır. Bu, modeli eğitmek için kullanılan verilerin kalitesinin, AI yazılımının performansı için kritik olduğu anlamına gelir. Veriler düşük kalitede ise, AI yazılımı büyük olasılıkla kötü performans gösterecektir. Bu durum genellikle "çöp girerse, çöp çıkar" olarak ifade edilir. AI yazılımının bir diğer önemli özelliği, ex-post doğrulama yapmanın zor olmasıdır. Eğitilmiş bir model oluşturulduğunda, insanlar için genellikle modelin oluşturulma sürecini ve eğitilen modelin yapısını anlamak zordur. Bu da geliştirme hatalarından kimin sorumlu olduğunu belirlemeyi zorlaştırır. Ayrıca, eğitilmiş modellerin ve eğitim veri setlerinin yeniden kullanımı için büyük bir talep vardır. Eğitilmiş modeller, ek öğrenme ile evrilebilmekte ve başka kullanımlara uyarlanması nispeten kolaydır. Bu, fikri mülkiyet ve kullanım koşulları ile ilgili karmaşık sorunlara yol açmaktadır.

Farkların listesi AI ve yazılım arasındaki farkların tablosu

AI ve yazılım geliştirme süreci farklılıkları

Standart yazılımın (solda: şelale modeli) geliştirme süreci, AI yazılımının geliştirme sürecinden (sağda: iteratif süreç) farklıdır:

Sonuç

AI yazılımının bu kendine özgü özellikleri ışığında, AI uygulamaları için sözleşmelerin bu karmaşık sorunları dikkate alacak şekilde dikkatlice hazırlanması önemlidir. Bu, ilgili tarafların hakları ve sorumlulukları konusunda netlik sağlamaya ve anlaşmazlıkların önlenmesine yardımcı olabilir. Bir AI uygulamasının geliştirilmesi veya satın alınmasıyla ilgili bir sözleşme hazırlatmak veya gözden geçirmek istiyorsanız, Mustafa Kahya iletişime geçin. [1] AI_Procurement_Clauses_template_High_Risk-EN.pdf (bg.legal) Mustafa Kahya [post_title] => AI uygulamalarının geliştirilmesi/satın alınması için bir sözleşmenin neden standart bir yazılım sözleşmesi degildir? [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => ai-uygulamalarinin-gelistirilmesi-satin-alinmasi-icin-bir-sozlesmenin-neden-standart-bir-yazilim-sozlesmesi-degildir [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-10 16:52:40 [post_modified_gmt] => 2024-10-10 14:52:40 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43714 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [9] => WP_Post Object ( [ID] => 43701 [post_author] => 65 [post_date] => 2024-10-10 11:40:45 [post_date_gmt] => 2024-10-10 09:40:45 [post_content] => Hollanda'da ticaret yapmak isteyen şirketler ve girişimciler için doğru hukuki altyapıyı oluşturmak son derece kritiktir. Ticari ilişkilerin başarıya ulaşmasında sözleşmelerin önemi büyüktür. Sözleşmeler, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri netleştirdiği için, potansiyel anlaşmazlıkların önlenmesinde büyük rol oynar. İşte burada BG.legal devreye giriyor. BG.legal, Hollanda'da iş yapmak isteyen şirketler için kapsamlı sözleşme hazırlama ve değerlendirme hizmetleri sunmaktadır.

BG.legal’ın hazırlayabileceği sözleşme türleri

BG.legal, hem Hollanda'da yerleşik şirketler hem de Hollanda'da iş yapmak isteyen yabancı şirketler için birçok farklı sözleşme türünü hazırlama konusunda uzmanlaşmıştır. Özellikle bazı özel nitelikteki sözleşmeler, ticari ilişkilerin doğru şekilde yönetilmesi açısından büyük önem taşır. Bu sözleşmeler arasında aracılık sözleşmesi (bemiddelingsovereenkomst), acente sözleşmesi (agentuurovereenkomst) ve vekâlet sözleşmesi (lastgevingsovereenkomst) gibi özel türdeki sözleşmeler yer alır. 1. Aracılık sözleşmesi (bemiddelingsovereenkomst) Aracılık sözleşmesi, bir aracının belirli bir anlaşma için iki tarafı bir araya getirmesini kapsayan bir sözleşme türüdür. Bu sözleşmeye göre aracı, belirli bir ücret karşılığında iki taraf arasında bir anlaşma yapılmasını sağlar. Bu süreçte aracı, yalnızca anlaşmanın yapılmasını sağlamakla yükümlüdür ve işlemler tamamen müvekkil adına yürütülür. Aracılık sözleşmeleri, genellikle tek bir anlaşmanın yapılmasını amaçladığı için geçici bir nitelik taşır. Örneğin, bir emlakçı aracılığıyla bir mülkün satışı bu tür bir sözleşmeye örnek olarak verilebilir. BG.legal, bu tür sözleşmelerin doğru şekilde hazırlanmasını ve tarafların çıkarlarının korunmasını sağlar. 2. Acente sözleşmesi (agentuurovereenkomst) Acente sözleşmesi, sürekli bir ticari ilişkiyi temsil eder. Bu sözleşme, bir ticari temsilcinin, bir şirket adına veya kendi adına, şirket için sürekli olarak anlaşmalar yapması üzerine kurulur. Örneğin, bir distribütörün bir markanın ürünlerini sürekli olarak pazarlaması ve satışı bu tür bir ilişkiye örnektir. Acente sözleşmesi ile aracılık sözleşmesi arasındaki en büyük fark, acente sözleşmesinin daha uzun süreli ve sürekli bir ilişkiyi kapsamasıdır. Bu nedenle, taraflar arasındaki yükümlülükler ve haklar daha kapsamlıdır. BG.legal, bu karmaşık ilişkiyi yönetecek acente sözleşmelerinin hazırlanmasında deneyime sahiptir. 3. Vekâlet sözleşmesi (lastgevingsovereenkomst) Vekâlet sözleşmesi, bir kişinin (vekâlet veren), diğer bir kişiyi (vekil) kendi adına ve hesabına yasal işlemler yapmakla görevlendirmesini içeren bir sözleşme türüdür. Vekil, bu işlemleri kendi adına ya da vekâlet veren adına gerçekleştirebilir, ancak işlemler her zaman vekâlet verenin çıkarına yapılır. Bu sözleşme türü, daha karmaşık hukuki düzenlemeler gerektirir ve vekil ile vekâlet veren arasındaki ilişkinin detaylıca tanımlanması önemlidir. BG.legal, bu tür vekâlet sözleşmelerinin hem Hollanda hukukuna uygun hem de tarafların menfaatlerini koruyacak şekilde hazırlanmasında uzmanlaşmıştır. Özellikle vekâlet ilişkilerinde doğabilecek çıkar çatışmaları gibi konulara dikkat edilmesi gerekir ve BG.legal bu alanlarda tarafları bilgilendirmekte ve koruma altına almaktadır. 4. Genel şartlar / genel hüküm ve koşullar BG.legal sadece özel nitelikli sözleşmeleri değil, aynı zamanda ticari ilişkilerde büyük öneme sahip olan genel şartlar (algemene voorwaarden) hazırlama konusunda da uzmanlık sunmaktadır. Genel şartlar, ticari ilişkilerin temelini oluşturan ve tarafların her türlü ticari faaliyette uyması gereken kuralları belirleyen belgelerdir. Doğru hazırlanmamış genel şartlar, anlaşmazlıklar durumunda ciddi hukuki sorunlara yol açabilir. BG.legal, bu konuda müşterilerine hukuki destek sağlayarak, sorunsuz ticari süreçlerin yaşanmasına yardımcı olur.

Sonuç

Hollanda'da iş yapmak ya da Hollandalı şirketlerle iş birliği içinde olmak isteyen şirketler için doğru sözleşmelerin hazırlanması ve değerlendirilmesi hayati öneme sahiptir. BG.legal, geniş hukuki bilgi birikimiyle, iş dünyasında kullanılan farklı sözleşmeleri hazırlayabilir ve değerlendirebilir. İster aracılık, ister acente ya da vekâlet sözleşmesi olsun, BG.legal her türlü özel sözleşme konusunda uzman desteği sağlar. Ayrıca, genel şartların doğru hazırlanması için de BG.legal ile çalışmak, şirketlerin hukuki risklerini minimize etmelerine yardımcı olur. Hollanda’da başarılı bir ticaret hayatı sürdürmek için BG.legal’ın uzman ekibine danışmak, işlerinizi güvenle yürütmenizi sağlar. Mustafa Kahya nieuw 1 [post_title] => Türkiye’de Hollanda ile ticaret yaparken doğru sözleşmeler hazırlamak: BG.legal’ın rolü [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => turkiyede-hollanda-ile-ticaret-yaparken-dogru-sozlesmeler-hazirlamak-bg-legalin-rolu [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2024-10-10 11:40:45 [post_modified_gmt] => 2024-10-10 09:40:45 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=43701 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) ) [post_count] => 10 [current_post] => -1 [before_loop] => 1 [in_the_loop] => [post] => WP_Post Object ( [ID] => 44347 [post_author] => 65 [post_date] => 2025-01-09 10:30:09 [post_date_gmt] => 2025-01-09 09:30:09 [post_content] => Telif hakkı, tekstil sektörü gibi endüstrilerde kritik bir hak olarak öne çıkar. Tasarlanan birçok baskı, tasarım ve desen telif hakkıyla korunmaktadır. Telif hakkı ihlallerini önlemek için dikkate alınması gereken birkaç önemli husus bulunmaktadır.

Telif hakkı sahibi

Telif hakkı sahibinin kim olduğunu belirlemek, özellikle uluslararası konularda haklarınızı savunmak için önemli bir rol oynar. Çoğu durumda, eserin ilk yaratıcısı telif hakkı sahibidir, ancak telif hakkı devredilmişse durum değişebilir.

Telif hakkı devri

Örneğin Türkiye’den bir şirketin Hollanda’da telif hakkı iddiasında bulunmak istemesi durumunda, iyi hazırlanmış sözleşmeler son derece önemlidir. Özellikle sınır ötesi konularda, ülkeler arasındaki yasal farklılıklar karmaşıklık yaratabilir. Bern Konvansiyonu[1], üye ülkelerde koruma sağlasa da, ayrıntılar genellikle ulusal yasalar ve düzenlemelerle belirlenir. Bu nedenle, sözleşmelerde telif hakkı sahibinin kim olduğu, devrin koşulları ve hangi hukukun geçerli olduğu açıkça belirtilmelidir. Hollanda yasalarına göre, telif hakkı yalnızca bir yazılı sözleşmeyle (akitle) devredilebilir. Bu akit, telif hakkının geçerli bir şekilde devredilmesi için belirli gereklilikleri karşılamalıdır. Eğer akit doğru bir şekilde hazırlanmazsa, telif hakkının devredilmediği sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda, telif hakkı sahibi olarak tanınmadığınız için yaptırım uygulayamayabilirsiniz.

Örnek

Bir Türk tekstil şirketi, piyasaya sunduğu çeşitli giysilerde kullanılan bir tasarım üzerinde telif hakkı iddia etmiştir. Mahkeme kararında[2], Türk tekstil şirketinin "Design" tasarımı üzerindeki telif hakkının meşru sahibi olduğunu kanıtlayamadığı önemli bir konu olarak öne çıkmıştır. Şirket, telif hakkının ilk tasarımcı tarafından devredildiğini iddia etmiş olsa da, sunulan belgeler yeterince net veya eksiksiz değildi. Telif hakkını kimin devrettiği, hangi hakların tam olarak devredildiği ve devrin hangi hukuk çerçevesinde gerçekleştiği konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktaydı. Ayrıca, belgelerdeki "ticari haklar" ve "endüstriyel tasarım" gibi terimler yeterince spesifik olmadığı için devredilen hakların gerçekten tam bir telif hakkını kapsayıp kapsamadığı belirsizdi. Sonuç olarak, Türk tekstil şirketi, telif hakkı sahibi olduğunu ikna edici bir şekilde gösteremedi; bu da yaptırım uygulama için bir ön koşuldur.

Sonuç

Telif hakkı, tasarımları korumak için tekstil sektöründe esastır. İhlalleri etkili bir şekilde ele almak için, telif hakkı sahibinin kim olduğu net olmalı ve devir işlemleri hukuken geçerli olmalıdır. Hollanda’da bir akit gereklidir. Bir uygulama örneği, bir Türk tekstil şirketinin belirsiz belgeler nedeniyle haklarını savunamadığını göstermektedir. Bu durum, telif haklarını korumak ve uygulamak için iyi hazırlanmış sözleşmelerin önemini vurgulamaktadır. [1] Edebi ve Sanatsal Eserlerin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi (1971 Paris Akti). [2] Karar Hollandaca olarak (link); ECLI:NL:RBGEL:2023:7484. Hereby the English version. Mustafa Kahya nieuw [post_title] => Sınır Ötesi telif hakkı anlaşmazlıkları: iyi bir sözleşme birçok sorunu önleyebilir [post_excerpt] => [post_status] => publish [comment_status] => open [ping_status] => open [post_password] => [post_name] => sinir-otesi-telif-hakki-anlasmazliklari-iyi-bir-sozlesme-bircok-sorunu-onleyebilir [to_ping] => [pinged] => [post_modified] => 2025-01-09 10:41:59 [post_modified_gmt] => 2025-01-09 09:41:59 [post_content_filtered] => [post_parent] => 0 [guid] => https://bg.legal/?p=44347 [menu_order] => 0 [post_type] => post [post_mime_type] => [comment_count] => 0 [filter] => raw ) [comment_count] => 0 [current_comment] => -1 [found_posts] => 91 [max_num_pages] => 10 [max_num_comment_pages] => 0 [is_single] => [is_preview] => [is_page] => [is_archive] => 1 [is_date] => [is_year] => [is_month] => [is_day] => [is_time] => [is_author] => [is_category] => [is_tag] => [is_tax] => 1 [is_search] => [is_feed] => [is_comment_feed] => [is_trackback] => [is_home] => [is_privacy_policy] => [is_404] => [is_embed] => [is_paged] => [is_admin] => [is_attachment] => [is_singular] => [is_robots] => [is_favicon] => [is_posts_page] => [is_post_type_archive] => [query_vars_hash:WP_Query:private] => 8ccacd1686186ee3735173102a219307 [query_vars_changed:WP_Query:private] => 1 [thumbnails_cached] => [allow_query_attachment_by_filename:protected] => [stopwords:WP_Query:private] => [compat_fields:WP_Query:private] => Array ( [0] => query_vars_hash [1] => query_vars_changed ) [compat_methods:WP_Query:private] => Array ( [0] => init_query_flags [1] => parse_tax_query ) [tribe_is_event] => [tribe_is_multi_posttype] => [tribe_is_event_category] => [tribe_is_event_venue] => [tribe_is_event_organizer] => [tribe_is_event_query] => [tribe_is_past] => [tribe_controller] => Tribe\Events\Views\V2\Query\Event_Query_Controller Object ( [filtering_query:Tribe\Events\Views\V2\Query\Event_Query_Controller:private] => WP_Query Object *RECURSION* ) )
Telif hakkı, tekstil sektörü gibi endüstrilerde kritik bir hak olarak öne çıkar. Tasarlanan birçok baskı, tasarım ve desen telif hakkıyla korunmaktadır. Telif hakkı ihlallerini önlemek için dikkate alınması gereken birkaç...
Read more
Copyright is a crucial right in industries such as the textile sector. Many prints, designs, and patterns that are created are protected by copyright. To prevent copyright infringement, there are...
Read more
Can copyright protection for applied art, such as designer furniture, be applied within the European Union to products originating from non-EU countries? This question was answered by the European court...
Read more
Hollanda’da faaliyet göstermeyi planlayan startup’lar için, fikri mülkiyetinizi (FM) korumak çok önemlidir. Yenilikçilik ve yaratıcılık genellikle işinizin merkezinde yer alır ve doğru koruma olmadan, rakipleriniz bu fikirlerden faydalanabilir. Bu rehberde,...
Read more
For startups looking to establish themselves in the Netherlands, protecting your intellectual property (IP) is crucial. Innovation and creativity are often the core of your business, and without the right...
Read more
Marka ve faydalı model koruması, uluslararası genişlemeyi hedefleyen şirketler için çok önemlidir. Hem Avrupa Ekonomik Alanı (AEA) içinde hem de dışında yer alan şirketler ve marka büroları için BG.legal, Avrupa...
Read more
Trademark and design protection is crucial for companies aiming to expand internationally. For businesses and trademark agencies, both within and outside the European Economic Area (EEA), BG.legal provides expertise and...
Read more
Bir girişimci olarak, fikri mülkiyetinizi korumanız önemlidir. Bunu yapmanın yollarından biri, faydalı model hakkından yararlanmaktır. Bu hak, bir ürünün dış görünümünü korur ve hak sahibine bu faydalı modeli kullanma ve...
Read more
AI uygulamaları için yapılan sözleşmeler, AI yazılımının kendine has teknik özelliklerinden dolayı standart yazılım sözleşmeleri değildir. AI yazılımı verilere bağımlıdır ve son ürünün ne olacağını önceden tahmin etmek zordur. Bu...
Read more
Hollanda’da ticaret yapmak isteyen şirketler ve girişimciler için doğru hukuki altyapıyı oluşturmak son derece kritiktir. Ticari ilişkilerin başarıya ulaşmasında sözleşmelerin önemi büyüktür. Sözleşmeler, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri netleştirdiği için,...
Read more