Sınır Ötesi telif hakkı anlaşmazlıkları: iyi bir sözleşme birçok sorunu önleyebilir

09 Jan 2025

Telif hakkı, tekstil sektörü gibi endüstrilerde kritik bir hak olarak öne çıkar. Tasarlanan birçok baskı, tasarım ve desen telif hakkıyla korunmaktadır. Telif hakkı ihlallerini önlemek için dikkate alınması gereken birkaç önemli husus bulunmaktadır.

Telif hakkı sahibi

Telif hakkı sahibinin kim olduğunu belirlemek, özellikle uluslararası konularda haklarınızı savunmak için önemli bir rol oynar. Çoğu durumda, eserin ilk yaratıcısı telif hakkı sahibidir, ancak telif hakkı devredilmişse durum değişebilir.

Telif hakkı devri

Örneğin Türkiye’den bir şirketin Hollanda’da telif hakkı iddiasında bulunmak istemesi durumunda, iyi hazırlanmış sözleşmeler son derece önemlidir. Özellikle sınır ötesi konularda, ülkeler arasındaki yasal farklılıklar karmaşıklık yaratabilir. Bern Konvansiyonu[1], üye ülkelerde koruma sağlasa da, ayrıntılar genellikle ulusal yasalar ve düzenlemelerle belirlenir. Bu nedenle, sözleşmelerde telif hakkı sahibinin kim olduğu, devrin koşulları ve hangi hukukun geçerli olduğu açıkça belirtilmelidir.

Hollanda yasalarına göre, telif hakkı yalnızca bir yazılı sözleşmeyle (akitle) devredilebilir. Bu akit, telif hakkının geçerli bir şekilde devredilmesi için belirli gereklilikleri karşılamalıdır. Eğer akit doğru bir şekilde hazırlanmazsa, telif hakkının devredilmediği sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda, telif hakkı sahibi olarak tanınmadığınız için yaptırım uygulayamayabilirsiniz.

Örnek

Bir Türk tekstil şirketi, piyasaya sunduğu çeşitli giysilerde kullanılan bir tasarım üzerinde telif hakkı iddia etmiştir. Mahkeme kararında[2], Türk tekstil şirketinin "Design" tasarımı üzerindeki telif hakkının meşru sahibi olduğunu kanıtlayamadığı önemli bir konu olarak öne çıkmıştır. Şirket, telif hakkının ilk tasarımcı tarafından devredildiğini iddia etmiş olsa da, sunulan belgeler yeterince net veya eksiksiz değildi.

Telif hakkını kimin devrettiği, hangi hakların tam olarak devredildiği ve devrin hangi hukuk çerçevesinde gerçekleştiği konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktaydı. Ayrıca, belgelerdeki "ticari haklar" ve "endüstriyel tasarım" gibi terimler yeterince spesifik olmadığı için devredilen hakların gerçekten tam bir telif hakkını kapsayıp kapsamadığı belirsizdi. Sonuç olarak, Türk tekstil şirketi, telif hakkı sahibi olduğunu ikna edici bir şekilde gösteremedi; bu da yaptırım uygulama için bir ön koşuldur.

Sonuç

Telif hakkı, tasarımları korumak için tekstil sektöründe esastır. İhlalleri etkili bir şekilde ele almak için, telif hakkı sahibinin kim olduğu net olmalı ve devir işlemleri hukuken geçerli olmalıdır. Hollanda’da bir akit gereklidir. Bir uygulama örneği, bir Türk tekstil şirketinin belirsiz belgeler nedeniyle haklarını savunamadığını göstermektedir. Bu durum, telif haklarını korumak ve uygulamak için iyi hazırlanmış sözleşmelerin önemini vurgulamaktadır.

[1] Edebi ve Sanatsal Eserlerin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi (1971 Paris Akti).

[2] Karar Hollandaca olarak (link); ECLI:NL:RBGEL:2023:7484.

Hereby the English version.

Mustafa Kahya nieuw