Blog

IT ve yazılım projesi uyuşmazlıkları: hukuki riskler, sorumluluklar ve çözüm yolları

IT ve yazılım projesi uyuşmazlıkları: hukuki riskler, sorumluluklar ve çözüm yolları
Published 19 Dec 2025
IT ve yazılım projesi uyuşmazlıkları: hukuki riskler, sorumluluklar ve çözüm yolları
Relevant areas of interest
Relevant expertise
Relevant subjects

IT ve yazılım projeleri dijital dönüşüm açısından kritik öneme sahiptir; ancak aynı zamanda ticari ve hukuki uyuşmazlıkların en sık ortaya çıktığı alanlardan biridir. Bir IT projesi başarısız olmaya başladığında, hem IT hizmet sağlayıcıları hem de müşteriler, hakları, yükümlülükleri ve seçenekleri konusunda açıklık kazanmak amacıyla sıklıkla araştırma yapmaktadır. Sözleşmeye aykırılık, sorumluluk, sözleşmenin feshi ve uyuşmazlık çözüm yollarına ilişkin sorular bu bağlamda en çok karşılaşılan konular arasındadır.

Bu makalede, IT ve yazılım projelerine ilişkin uyuşmazlıkların neden ortaya çıktığı, sorumluluğun nasıl değerlendirildiği ve tarafların hukuki riskleri nasıl azaltarak uyuşmazlıkları etkin şekilde çözebileceği ele alınmaktadır.

IT ve yazılım projesi uyuşmazlıkları neden bu kadar sık yaşanmaktadır?

IT projelerine ilişkin uyuşmazlıklar çoğunlukla sözleşmesel beklentiler ile proje gerçekliği arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Birçok yazılım geliştirme projesinin başlangıcında gereksinimler tam olarak belirlenmemiştir; iş ihtiyaçlarının zamanla değişeceği öngörülür ve proje takvimleri genellikle iddialıdır. Proje ilerledikçe değişiklikler birikir ve özellikle beklentilerin tam olarak örtüşmediği durumlarda iletişim giderek karmaşık hâle gelir.

Müşteri açısından uyuşmazlıklar çoğunlukla teslim edilen yazılımın işlevsel veya operasyonel beklentileri karşılamaması hâlinde ortaya çıkar. Buna karşılık, IT hizmet sağlayıcıları genellikle bütçe, süre veya sözleşme şartlarında karşılık gelen bir değişiklik olmaksızın iş kapsamının genişletilmesi durumunda uyuşmazlık yaşamaktadır. Çoğu durumda, uyuşmazlıkların nedeni kasıtlı bir ifa eksikliğinden ziyade taraflar arasındaki uyumsuzluktur.

IT veya yazılım geliştirme sözleşmesinin ihlali nedir?

IT uyuşmazlıklarında en sık sorulan sorulardan biri, taraflardan birinin yazılım veya IT hizmetleri sözleşmesini ihlal edip etmediğidir. Sözleşmeye aykırılık, bir tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde söz konusu olur; ancak IT projelerinde bu değerlendirme çoğu zaman basit değildir.

Bir hizmet sağlayıcı, kararlaştırılan işlevselliği teslim edememesi, önemli̇ aşamalar kaçırması veya sözleşmesel şartlara uygun olmayan yazılım teslim etmesi nedeniyle ihlal ile suçlanabilir. Müşteri ise ödeme yapmaması, gerekli girdileri zamanında sağlamaması veya kararlaştırılmış değişiklik yönetimi süreci dışında sürekli gereksinim değiştirmesi hâlinde sözleşmeye aykırı davranmış sayılabilir.

Önemle belirtmek gerekir ki, her proje sorunu hukuki anlamda bir ihlal teşkil etmez. Çoğu IT sözleşmesi, karmaşık yazılım projelerinde sürtüşmelerin kaçınılmaz olduğunu öngörerek, iyileştirme süreleri, aşamalı kabul veya tırmandırma prosedürleri gibi mekanizmalar içerir. Bu nedenle sağlam bir sözleşmenin en baştan hazırlanması büyük önem taşır.

Bir IT projesi başarısız olmaya başladığında ne yapılmalıdır?

Bir IT veya yazılım projesi başarısız olmaya başladığında, taraflar çoğu zaman ilk refleks olarak hukuki yollara başvurmayı düşünür. Ancak uyuşmazlığın erken aşamada yargıya taşınması, çoğu zaman maliyetleri artırır ve uygulanabilir bir çözüm ihtimalini azaltır.

Daha etkili bir yaklaşım, sözleşmeye geri dönerek kapsamı, sorumlulukları ve hukuki çareleri netleştirmek; proje sürecindeki gelişmeleri ve yazışmaları dikkatle belgelemektir. Birçok uyuşmazlık, tarafların pozisyonları sertleşmeden ve güven tamamen zedelenmeden önce, kararlaştırılmış yönetişim çerçevesi içinde yapılandırılmış diyalog yoluyla kontrol altına alınabilir veya çözülebilir.

Yazılım beklentileri karşılamadığında sorumluluk kime aittir?

IT ve yazılım projelerine ilişkin uyuşmazlıklarda sorumluluk nadiren mutlak niteliktedir. Mahkemeler ve tahkim heyetleri, giderek artan şekilde yalnızca sözleşme metnine değil, projenin fiilen nasıl yönetildiğine de bakmaktadır.

Bu durum özellikle çevik (agile) ve yinelemeli yazılım geliştirme projelerinde önemlidir. Bu tür projelerde müşteriler önceliklendirme, test ve kabul süreçlerine aktif olarak katılır. Böyle durumlarda sorumluluk çoğu zaman paylaşılır ve sonuçlar büyük ölçüde proje yaşam döngüsü boyunca sergilenen iş birliği, karar alma süreçleri ve şeffaflığa bağlıdır.

IT ve yazılım sözleşmelerinin feshi: hukuki riskler

Başarısız bir IT sözleşmesinin feshi sıkça gündeme gelmekle birlikte, aynı zamanda tarafların alabileceği en hukuki riskli kararlardan biridir. Birçok yazılım geliştirme sözleşmesi, esaslı ihlal veya sürekli başarısızlık hâllerinde feshe izin verse de, bu haklar genellikle sıkı bildirim ve düzeltme şartlarına tabidir.

Usule aykırı veya erken fesih, fesheden tarafı ciddi karşı taleplerle karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle hem müşteriler hem de IT hizmet sağlayıcıları açısından fesih kararı dikkatle değerlendirilmelidir. Hukuki riskleri azaltmak için erken aşamada hukuki danışmanlık alınması tavsiye edilir.

IT uyuşmazlıklarının çözümü: dava mı, alternatif yollar mı?

Birçok IT uyuşmazlığının mahkemeye taşınması zorunlu değildir. Aksine, dava yolunun karmaşık yazılım ve teknoloji uyuşmazlıkları için çoğu zaman uygun olmadığı görülmektedir.

Müzakere, arabuluculuk, uzman görüşü ve tahkim gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri genellikle daha etkilidir. Bu yöntemler, teknik uzmanlıktan yararlanılmasına, gizliliğin korunmasına ve ticari ilişkilerin sürdürülmesine imkân tanır. Bu nedenle birçok IT sözleşmesi, dava yoluna başvurulmadan önce alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının denenmesini zorunlu kılmaktadır.

BT ve yazılım projelerinde uyuşmazlık riskini nasıl azaltabilirsiniz?

Uyuşmazlıkların önlenmesi, sorunlar ortaya çıkmadan çok önce başlar. IT hizmet sağlayıcıları, sözleşmelerin teknik kapsamı doğru yansıtmasını sağlayarak, varsayımları açıkça belgeleyerek ve disiplinli bir değişiklik yönetimi uygulayarak riskleri azaltabilir. Müşteriler ise gerçekçi gereksinimlere zaman ayırarak, proje boyunca aktif rol alarak ve sözleşmesel yönetişim ile tırmandırma mekanizmalarına riayet ederek riskleri azaltır.

Başarılı IT projeleri genellikle katı işlemsel düzenlemelerden ziyade iş birliğine dayalı ticari ilişkiler olarak ele alınır.

Sonuç: IT ve yazılım projelerinde hukuki risklerin yönetimi

IT ve yazılım projelerine ilişkin uyuşmazlıklar yaygındır, ancak kaçınılmaz değildir. Çoğu uyuşmazlık, sözleşmesel çerçevenin proje gerçekliğiyle uyum sağlayamamasından kaynaklanır. Hukuki riskleri anlayan, erken uyarı işaretlerini fark eden ve sorunları yapıcı şekilde ele alan taraflar, uyuşmazlıkları daha etkin biçimde çözme ve uzun vadeli ticari menfaatlerini koruma konusunda çok daha avantajlıdır.

İşte İngilizce blog yazısı.

Contact Mustafa Kahya
1105

Contact form